Şüphesiz ki 21. Yüz yıl, devasa bir teknolojik, finansal ve politik değişim ile güçlendirilmiş, tüm zamanların en dinamik iş dönemi.

 

Bugünün iş dünyasında büyük, orta veya küçük fark etmeksizin tüm organizasyonlar sürekli bir değişim ve dönüşüm baskısıyla karşı karşıyalar. Bazıları geleneksel iş modellerini değiştiren, hatta tamamen ortadan kaldıran yıkıcı tehditleri aşmaya çabalarken, bazıları farklı sektörlerden gelen oyuncuların iş yapış biçimleri ve dijitalleşme hızı ile mücadeleyi sürdürüyor. Elbette hemen hepsi bir yandan da küresel ekonomik belirsizlikler, iniş çıkışlarla başa çıkmaya çalışıyorlar. 

​

Peki bu müthiş hız ve değişim ile nasıl başa çıkılabilir? Öngörülemeyen değişim dalgaları boyunca

yüzerken hala nasıl KAZANAN olunur? Bulunduğumuz yerde durup, büyük dalga sönünceye kadar

hasar görmeden beklememiz mümkün müdür? Yoksa tam donanımlı bir değişim yönetimi beceri seti

ile bu dalgayla tam uyumu yakalamak ve hatta hız kazanıp rekabetin ötesine geçmek mümkün mü?

 

Biz, ThreeD'de tek seçeneğin ikincisi olduğuna inanıyor  ve bu 'KAZANAN DEĞİŞİM YOLCULUĞU’nda sizi tüm gücümüzle destekleme sözü veriyoruz!

 

Rekabetin ötesine geçmek, fark yaratmak, geleceğİ bugünden tasarlamak elbette kulağa harika gelen, heyecan verici hedefler, ancak bu iddiayı sonuca çevirmek işin en zorlu tarafı. Araştırmalar, organizasyonların performansını temelden değiştirme çabalarının yaklaşık yüzde 70 oranında işe yaramadığını gösteriyor. Derinlemesine analizlerle ortaya konan stratejiler ve belirlenen hedefler ya yüksek oranda gerçekleştirilemiyor, ya da kazanımlar çok uzun zamana yayılarak eriyor.

​

Peki neden? Sorun genellikle yönetim ekibinin neyin, nasıl değiştirilmesi gerektiğini bilmemesi değil. En sık görülen problem yürütme disiplininde. O zaman tek bir soru öne çıkıyor; Gerekliliğinden emin olduğumuz değişimi nasıl hayata geçirebiliriz? 

​

Bizim deneyimimize göre, ‘alışkanlıkların organizasyonel kültüre dönüşmesi’ gibi gayet kalıplaşmış,  ama  

kritik bir sorunla karşı karşıyayız. Diğer bir deyişle, gerçek anlamda dönüşümsel bir değişim ancak

organizasyonda çalışan tüm bireylerin alışkanlıklarını bir kenara bırakıp, gerek duyulan değişiklikleri

hayatlarına, iş yapış biçimlerinde dahil etmeleri ile mümkün.  Elbette bu başlangıçtan beri var olan;

alışıldık süreç ve prosedürleri değiştirmek, konfor alanından çıkmak anlamına da geliyor.

Tabii ki hiç kolay değil, çünkü değişime karşı koymak da en başta doğal bir insan güdüsü....

​

Bu gerçekler bizi ilk önemli saptamamıza götürüyor: Toplantı odasındaki Yönetim veya Yürütme Kurulları için kuruluşun neden farklı davranması, değişmesi gerektiği çok net olabilir. Ancak, bu durum ön cephede nadiren bu şekilde algılanır. Bir kurumda değişimi sağlamak için kalpleri ve zihinleri aynı anda kazanmak gerekir. İşte bu nedenle başarılı dönüşüm liderleri, önce organizasyonlarının zihinine girmeye ve performansta gerçek bir sıçrama sağlamak için gerekli olan bakış açısı değişikliğini anlamaya, bunu sağlamaya odaklanırlar

​

Değişim çabalarını başarısız kılan ikinci kritik nokta ise bütünsel düşünme eksikliğidir.

Oysa en başarılı dönüşümler basit bir kuralla başlar: her şey tam anlamıyla açık ve masada olmalıdır.

Bu, tüm kaldıraçlara eşit ağırlık ve öncelik verileceği anlamına gelmez. Ancak kuruluşu dönüştürme

çabasının sonuca gidebilmesi için gerçekten kapsamlı ve bütünsel bir değerlendirme gereklidir. 

​

 

Hiç şüphesiz ki, liderlik bu mücadelenin üçüncü ve en önemli parçasıdır. Gerçek liderler, insanları aksi takdirde gitmeyecekleri bir yere, hem kendileri, hem de kuruluşları için olumlu fark yaratabilecekleri bir hayale doğru götürür. En başarılı dönüşüm liderleri bunu yaparken önce değişim için zorlayıcı bir durum yaratarak organizasyon boyunca görmek istedikleri davranış biçimini modellerler. Dönüşümün başarılı olmasını sağlamak için süreçleri ve politikaları güçlendiren, destekleyen ödüller yaratırlar. Takımlarına müthiş ilham verirler, onların tüm gücünü arkalarına alır, geçmişi temsil eden; kötü, eski alışkanlıkları hedefler ve organizasyondaki temel değişimlere karşı akıllarda oluşan bariyerlerle mücadele ederler. Ve en önemlisi değişimin önce mükemmel bir VİZYON’a, bu hayale giderken yürünecek STRATEJİK Yola ve önceliklendirilmiş, sorumluları, ölçüm kriterleri belli bir KRİTİK Eylem planına dönüşerek akıllarda kristal berraklığında yer etmesini mümkün kılarlar.  

 

Tüm bu gerçekler göz önüne alındığında, ThreeD olarak biz, “KAZANAN DEĞİŞİMLER” konusundaki kapsamlı tecrübemizle, kuruluşunuz için özelleştirilmiş, Benzersiz Vizyon, Strateji ve Kritik Haritası'nı oluşturmaya DEĞİŞİM'in adım adım desteklenmesi, izlenmesi ve performans takibinde aktif rol almaya hazırız. 

 

ThreeD'de biz, büyük başarı öykülerinin her zaman heyecan verici bir Vizyon ile başladığına, Cesur Stratejilerle devam ettiğine ve Tutkulu, Yetenekli bir takımın ellerinde Yüksek Performansa dönüştüğüne inanıyoruz. Bu yüzden DREAM, DARE, DO bizim temel değerimiz... Yalnızca GERÇEK LİDERLERİN büyülü dokunuşunun KAZANAN DEĞİŞİM ateşini yakabileceğini biliyor, harika yolculuklarında yanlarında olmayı diliyoruz...